Doğanın kalbinde yaşamak, yani karavanda hayat düşündüğünüzden daha kolay olabilir. Sanılanın aksine konfor kimi zaman minimalist bir hayatın içerisindedir. Dünyanın en güzel evi, konağı veya oteli deniz kenarındaki bir kamp kadar mutluluk vermeyebilir. En iyisi biz size bu dünyanın kapılarını aralayalım, girip girmemeye siz karar verin.
Karavanda Bir Gün
Sabah uyandınız, kahvenizi yaptınız ve karavanın kapısından başınızı dışarıya uzattınız. Oksijen zenginliği başınızı döndürebilir, aman dikkat edin. Gözünüzün önü alabildiğine deniz, arkanız orman. Elinizde kahve, karavanda uyuyan aileniz…
Biz şimdilik hayal dünyasının kapılarını bu kadar aralayalım, devamını size bırakalım…
Evet, güne başladınız ve balkondan halı silkeleyen üst komşunuz aklınıza bile gelmedi. Ya da normalde çoğu zaman apartman merdiveninde karşılaştığınız ve bir türlü sevemediğiniz alt kat komşunuz bugün yolunuza çıkmadı.
Çocuklar evde uyuyor olsa da sabahın köründe açık havaya çıkabilmek ne büyük şans öyle değil mi? Veya manzarayı nasıl tercih ediyorsanız bugün karavanı oraya park etmek nasıl fikir? Paşa gönlünüze göre yani…
Her sabah deniz manzarası olmaz, bugün de şöyle güzel bir dere kenarı bulalım demez misiniz? Veya sakin huzurlu bir gölün kıyısında gecelemek nasıl olur? Mutlaka deniz kenarı olsun diyorsanız sorun yok, burası da olur birkaç kilometre ilerideki koy da olur. Dedik ya, paşa gönlünüze göre…
Komşu derdi yok, manzara kafanıza göre, kahvaltı için benzer bir yere gitmek kaça patlardı sorusunu sormaya bile gerek yok. Peynir ekmek değilse de deniz havası bedava. Garson yok, adisyon yok, hesap yok, kredi kartı yok. Daha ne olsun?
Kahvaltıdan sonra biraz şekerleme yapmak ister misiniz? Yoksa durmak yok, biz gezelim diyenlerden misiniz? Bu da size kalmış, ne isterseniz onu yapabilirsiniz. Oda servisi yok, animatör yok, resepsiyon görevlisi yok. Daha ne olsun?
Akşam yemeğine çok var diyordunuz az önce ama bakın, gün nasıl da çabuk geçiyor. İyi ki aşağı köyden şu taze balıkları aldınız, yoksa ne yapacaktınız, öyle değil mi? Ucuza mı geldi akşam yemeği? E tabii ki öyle olacak, burada açık büfe yok, açık büfedeki baştan savma yemekler yok, bayatlamış çaylar, sanayi tipi kahveler, hiçbiri yok burada. Ha, yine söyleyelim unutmadan, burada akşam yemeği için hesap da yok. Tıpkı evinizdeki gibi yani, daha ne olsun?
Akşam koroya eşlik eder misiniz? Şaşırmayın hemen, etrafta kimsecikler yok, ne korosu diyebilirsiniz ama bakın cırcır böcekleri ne güzel şarkılar söylüyor. Kesmez beni derseniz açın siz de bir müzik, katılın onlara. Gişe yok, bilet yok, bilet parası yok, daha ne olsun?
Yatma vakti geldi dediniz çocuklara ama ne siz ne de onlar buna hazır değil. Aman canım, bugün de geç yatıversinler dediniz ve onlar da sizin gibi gecenin büyüsüne kapılıp gittiler. Neşeli, bağıra çağıra bir oyun tutturdular zaten, varsın oynasınlar öyle değil mi? Nasıl olsa alt komşu yok, üst komşu yok, yan komşu yok mızmızlanacak. Daha ne olsun?
Günü bitirdiniz, gece oldu ama konser bitmedi dışarıda. Yorganı usulca üstünüze çekerken, vay be, ne gündü diye mırıldandınız mı? Ve yarın da böyle güzel bir gün olacak düşüncesi bugün için emin olduğunuz şeylerin başında geliyor mu sizin de? E, daha ne olsun?
Karavanda Sonraki Günler
Evet, karavanda sonraki günleriniz de üç aşağı beş yukarı anlatılandan çok farklı olmayacak. Karavanda hayat tatil köyü veya otel ile kıyaslanmayacak kadar ucuz, ev ile kıyaslanmayacak kadar özgür. Komşudan, site yönetiminden, şehir gürültüsünden, trafikten azade mutlu mesut bir yaşam biçimi. Alabildiğine doğal, alabildiğine doğanın içinde. Daha ne olsun?
0 yorum